DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Devrim büyük bir sınır aşımıdır. Ama sınırı aşmak asıl olarak şimdiye kadar egemen olmuş bütün sınır kavrayışının ortadan kaldırılması anlamına gelir. Belki de artık sınır sözcüğünü kullanmamak gerekir. Eşik sözcüğü daha iyi olabilir: Eşikler her şeyin değiştiği, başka bir biçim aldığı noktalardır. Sınır, adı üstünde, sınırlar; ayırır, böler, kuşatır, çerçeveler, sabitler ya da bir kanala yerleştirir. Eşik ise bu sınırlama düzeninin değişmesidir... Demek ki devrim bir toplumun eşiği geçme girişimidir, ama belki daha önemlisi, eşikte bulunmanın deneyimlenmesidir.”
Esin Hamamcı, Yıldızların Altında-Cumhuriyet Döneminde Türkiye’de Eğlence Yaşamı kitabı üzerinden Gökhan Akçura ile toplumun son iki yüzyılda geçirdiği eğlence tarzlarındaki değişiklikleri konuşuyor.
"Tiyatro sanatçılarının sahnede oynadıkları müddetçe var oldukları düşünülürse eğer, oyuncuların bireysel tarihine odaklanan bir tarih yazımı, tiyatro tarihi söz konusu olduğunda daha da büyük bir önem kazanıyor."
"Modernleşmenin, görsel bilinci yaratan bir öğe olmanın ötesinde, egemen ideolojileri dönüştürücü etkisi ve onlarla kurduğu diyalektik ilişkiyi bir zihniyet öğesi olarak belirlemesi, Wendy Shaw’un kitabının en büyük başarısı. Bizde gerçek bir 19. yüzyıl çalışmaları alanı olsa, bu ilişkinin daha dramatik boyutlarının gösterilebileceğini bilmek gerek."
K24'te Eylül ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Görünüşe bakılırsa, bu topluluk içinde herkes tekil özerkliğini korumak ve durumdan vazife değil, –çıkarabilecek gücü kaldıysa– neşe çıkarmak niyetinde. Üstelik Spinoza hakkındaki yorumlarımız bile çok farklı; birlikteliğimizi sözde doğrular, sonsuz hakikatler üstüne değil, farklılıklarımız üstüne oturtuyor ve örgüt sözcüğüne verilen anlamda örgütlenmiyoruz."
K24'te Eylül ayının ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Barbarları Beklerken'de imparatorluk açısından herkes insan değildir. Barbarlar düşmandır ama bir başka devletin düşman olması gibi değil, özel bir düşmandır, uygar dünyanın düşmanıdır; uygarlık hayvansal bir varoluş düzeyinden insan olmaya geçiş olduğuna göre, barbarların bu durumda insandan çok hayvana yakın bir varlık olmaları gerekir."
"Gazeteci-yazar Ümit Bayazoğlu’nun yeni kitabı Arap Kızı Camdan Bakıyor –Türkiye’nin 'siyah'ları, Osmanlı’daki köle ticaretine, köleliğin Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde toplumsal hayattaki yerine Türkiye’ye yerleşmiş Afrika kökenli insanların hikâyeleri eşliğinde eğiliyor, masal gibi tekrarlayageldiğimiz tarihî ezberleri bozuyor."
"Buyruğun içeriği değil, buyurmanın kendisi önemlidir. Artık bana şu iyi, bu kötü diyen, gökten ya da gelenekten gelen, önceden verili hiçbir ilke yoktur. Yasa, ahlaklı olmak için bize neler yapmamızı ya da neyi yapmamamızı söylemez; tersine, iyi ile kötü yasanın kendisinden türer. Modern yasadır bu, salt biçim ya da saf buyurma gücüdür."
K24'te Temmuz ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.